29 Temmuz 2014 Salı

Aceleyle Yazılan Yazı

  Dün de söylediğim gibi yarın sabah inş internetin olmayacağı bir yerde olacağım. Bu yüzden çok sık yazı yazamayabilirim. Şu an aklıma gelen herhangi bir konu yok ve yatmam gerekiyor. (Uyumam demedim çünkü uyuyabileceğimi hiç sanmıyorum.)
  Sevgilerimle...

Eleanor

28 Temmuz 2014 Pazartesi

Blogun En Saçma Yazısı

  Aklıma gelen ilk konu hakkında yazı yazmakta üstüme yoktur. fhskflsh Bu sefer ne yazasım geleceğini ben de merak ediyorum.
  Sanırım saçma sapan çocuksu bir olayın içinde olduğumdan bahsedebilirim. Biraz günlük gibi olacak ama yine kendime hatırlatıyorum, burası benim saçmalama ortamım. Evet, sakinim.  

27 Temmuz 2014 Pazar

Hayaller

Hayaller... Bana "hayal" kelimesinin söylenişi bile büyülü geliyor. Hayal dünyası, insanın kendine oluşturduğu dünyadır. Evet, belki yoktur ama sen kendini onun varlığına inandırabilirsin. Sanki gerçekten varmış gibi düşünebilirsin. Bazen o hayalindeki dünya rüyana girer. Rüya gerçeklik bakımından hayalden daha üstündür belki. Ama rüyanı çoğu zaman kendin kontrol edemediğin için, hayal de bu bakımdan üstündür.

26 Temmuz 2014 Cumartesi

"Nerede o eski bayramlar?"

  "Nerede o eski bayramlar." diyen teyzelerden oldum şimdiden. Çünkü gerçekten çocukken mutlu olduğum kadar mutlu olamıyorum artık. Bir haftada 64783524827 kere "Anne, bayrama kaç gün kaldı?" sorusunu soracak kadar ne yaşıyordum acaba?
  Merak ettiğim ve asla çözemeyeceğimi düşündüğüm bir diğer konuysa; bayramlar eskisi kadar güzel mi geçmiyor, yoksa biz büyüdüğümüz için mi keyif alamıyoruz?

25 Temmuz 2014 Cuma

Kimseye Anlatılamayan Sır

  İnsanın bazen içinde öyle bir duygu olur ki, birisine anlatmak için içi içini yer. Peki anlatınca bu his gider mi?

24 Temmuz 2014 Perşembe

Teknolojiyle İlgili Saçmalamalar

 Oturup Üsküdar sahilinde arkadaşımı beklerken, her zamanki gibi insanları izleyerek zaman geçirmeye çalışıyorum. İnsanlar güzel İstanbul'un sokaklarında oradan oraya koşuşturur vaziyette. Kimisi elindeki telefonla ilgileniyor, kimisi yere bakıyor, kimisi kolundaki saate bakarak koşuyor... Peki o güzel deniz manzarası? Uçuşan martıların gökte yaptıkları o özgürlük dansı? İnsanlar bu güzelliklerin farkına bile varamıyor acele etmekten. Sürekli koşmamız bir şeyler yetiştirmemiz lazım. Bu yüzden hayattan zevk alamaz hale geldik.

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Hocaya Mektup

Eğitim sistemimiz hakkında o kadar doluyum ki, en büyük isteklerimden birisi de gıcık hocalarıma tek tek şunları yazıp, postayla evlerine yollamak:

İlk Yazı Heyecanı

Kendimi bildim bileli yazmak istiyorum. Ama bunu kimse için değil, kendim için yapmalıyım. Birileri belki bir yerlerde okur, bilemem. Ama benim esas amacım içimi dökebileceğim bir yer olması.
  İnsanlardan çekinen bir insanım. Beni bu hale kim getirdi bilmiyorum, önceden böyle değildim çünkü. Bu yüzden kimliğimi sakladığım zaman ancak kendim olabiliyorum.